17 Kasım 2007

OHA OLDUM ÇÜŞÜNÜZ BAY YOSSİ



Hürriyet Gazetesinin 17 Kasım 2007 tarihli baskısındaki yazı haber.( Sahife 19 )

Dünyanın en iyi Lideri - Erdoğanı yere göğe sığdıramadılar.

İsrailde yayınlana Haaretz Gazetesinde çıkan Yossi Sarid imzalı makalede Kelle Tayyip Erdoğan için şöyle yazmış;

'' Yoksul doğan , gençliğinde ekmek satan , 5 vakit namaz kılan Erdoğan , ülkesini modern bir devlete dönüştürdü. O olmasaydı , Türkiye kavgacı İran , Ortaçağı yaşayan Suudi Arabistan ya da sallantıdaki Pakistan ' dan farksız olurdu. ''

Ve bunu yazan bir Türk gazetesi. Bu gazetenin Erdoğanı ve iktidarı övme zorunluluğu vardır. Hırsına bir türlü hakim olamayan Patronlarının , genel yayın müdürlerinin şarap keyfi için hür basın kavramı ayaklar altına alınmaktadır.

Yossi Sarideyı tanımam ama çok yüksek bir perdeden ÇÜŞŞŞŞŞŞŞŞŞ , OHAAAAAAAAAA demek lazım. Bu kenar yazarı ya lider kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyor vede örnek gösterdiği ülkeciklerle Türkiyeyi bir tutup aşağılıyor.Yahudi dostlarımıza , İsrail Devletine varlığına hiç bir lafımız yoktur , her ülkede buna benzer densizler vardır ve var olacaktır bizde olduğu gibi. Onların yoktan var ettikleri vatanlarına , dostluklarına , işbirliklerine her zaman saygılıyız.Onların davalarında gösterdikleri azmi ve çabayı her zaman takdir ediyoruz ama her zaman barış iersinde hareket etmelerini istiyoruz. Orada Türkiyeden göç etmiş can dostlarımız var. Onlar ülkelerine göç ettiler diye asla kırılmayız , hatta dostluklarımız dahada pekiştiririz. Türkiyenin dış sorunlarında , dünya ve bölge barışı için Musevi vatandaşlarımızda her konuda canla başla çalışmaktadırlar. Onları hiç bir zaman bir dini , ırkçı bir gözle görmeyiz , onları bu ülkemizin en kıymetli vatandaşları , insanları olarak görürüz . Ama Yossi ya Türkiye Cumhuriyeti ve vatandaşları hakkında bir şey bilmiyor yada yoksul , çıplak doğan , 5 vakit namaz kılan , gençliğinde ekmek satan Kelle Erdoğanı.Çünki bu ülkede çoğu insan bu mevkiilere böyle yaşamdan gelirler ama hazmetmiş olarak.

Sayın Yossi ,

Türkiye devleti 600 yıllık bir mazinin üzerine Atatürk tarafından her konuda yeniden yaratılmış , demokratik , laik , hukuk , barış ve üniter bir devletir . Türkiye hiç bir zaman savaş yanlısı olmamıştır. Toprakları işgal edilmiş ama gereken dersi vermiştir. Her zaman barış için caba göstermiştir ve göstermektedir . Afganistan da , Irak ta , Bosna da , Kore de , Somali de. Bu yerlerde yaptığı görevden bir tek askerinin burnu bile kanamadan , tek bir el ateş etmeden yapmaktadır. Bu üstün başarıyı Lider Erdoğanın Kelleler diye sıfatlandırdığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin Atatürk ilkelerine olan sadakatınin bir kanıtı olarak bölge halkına gösterdiği disiplinli sevgi ve saygıyla sağlamıştır.Türkiye Cumhuriyeti 74 yıllık bir Cumhuriyetir. Yere göğe sığdıramadığın Lider sıfatını eklediğin Kelle Tayyip bu ülkeyi 5 sene içersinde işbirlikçileriyle birlikte çözümlenmesi çok zor tuzaklara düşürmeye gücü yetmiyecektir. , Cumhuriyeti tehlikeye atmış , Atatürk İlke ve İnkilaplarına işbirlikçileriyle birlikte en büyük zararı vermektedir. İsrail Borsasının %77 yabancıların elinde olsa , dünyanın en yüksek faizini ödeyip yabancıların cebine koysa İsrail halkı ve siz nasıl davranırsınız. ? En büyük Lider mi dersiniz. ? Üzülerek belirtmeliyim ki bu gün Türkiyede günde iki doların altında gelirle yaşayan insanlar büyük bir oran oluşturmaktadır. Ülkesinin kurumlarını karşı karşıya getiren , kurum liderlerini hedef gösteren , katline neden olan , vatandaşına devamlı yalan söyleyen , oğlu askerlikten kaçmış , devlet imkanlarını kendi için ailesi için kullanan , küfür tedavisi görmüş , ata bile binemeyen karısı türbanlı bir adam Benim ve Türkiyemin Lideri olamaz. Kelle Erdoğanın , dünyanın en iyi lideri olduğu kesindir. Bu konuda asla münakaşa etmem. Nedeni , dünyada icazet almadan , ABD ve AB ye sormadan işi yapamayan işbirlkçi , Atatürk İlkelerine küfretmiş , din ve tarikat kökenli , Kasımpaşalı tek liderdir.
Türkiye , asla bir İran , Suudi Arabistan , Pakistan olamaz. Çünki buna halkı , kültürü , bilgisi , sadakati , her şeye rağmen dini anlayışı ,milli duyguları ve birikimi buna müsade etmez. Bu halk kuru ekmek yer ama senin söz ettiğin ülkeler halkına dönüşemez.
Tabanı 600 yıllık bir geçmişe dayanan Türkiye Cumhriyeti 74 yıllık bir Cumhuriyettir , bu ülkeyi zaman zaman zürriyetsizler idare etmeye kalmış olsada halk her zaman gereken dersi vermiştir. Cumhuriyet için Türkiyenin iç dinamiği , aklı , sabrı , kararlılığı sözünü ettiğiniz ülkelerin halkının DNA sında bile mevcut değildir. Türkiye her zaman barıştan yana olmuş , hiç bir ülkenin toprağında gözü olmamıştır. İsrail kuruluğundan bu yana komşularıyla savaş halindedir. Çünki toprakları BM tarafından bağışlanmıştır. Ama Türkiye Cumhuriyeti her karış toprağını kanla kazanmışır , bağışla değil. Savaştığı ülkeler ise sözünü ettiğiniz ülkeler dikta ve din ile idare edilen hala skolastik çağda kalmış olan devletlerdir. Bu ülkelerle savaşmak Türkiye için çelik çomak oynamak kadar kolaydır ama Türkiye her zaman barıştan yana olmuştur ve olacaktır. Erdoğan ise Başbakanlık yapmasına rağmen maalesef Cumuriyet tarihimize en karizmasız lider olarak geçecektir.
Unutmayın , hatıratmakta fayda görürüm Türkiye , BM kararı ile zorla bağışlanan arazi parçasında kurulmuş bir devlet değildir. Haddinizi aşmamanızı , tarihi daha iyi okuyup , sözlük karıştırarak Lider kelimesinin anlamını ve Türkiye Cumhuriyetini çok daha iyi öğrenmenizi tavsiye ederim.

Barış , sağlık ve sevgi ile kalın.

Haldan

16 Kasım 2007

KASIMPAŞALI KELLE


Efendim biz her zaman klan halinde yaşamaya alışmış bir toplumuz. Bundan asla vaz geçmeyiz. Ülkemi , kentmi değiştirdik , mahallemi değiştirdik hemen hemşerilerimizin yanına koşarız , koşmasak bile onlar bizi bulurlar ve yerleşiriz. Birde hemen bir dayanışma derneği kurarız. Falan Filan Yaşatma ve Dayanışma Derneği. Ama dernek binası mutlaka bir kahvehanedir sebebi sosyal yapı hemen oluşsun diye. Bu sosyal yapı kendi içersinde bilge liderlerini çıkarır. Siyasi , dini , kültürel , sosyal. Onlar herşeyi bilir ve yönetirler.
Mehmet Amca trafikte bir tanıdık var mı. ? Mehmet Amca derin derin düşünür gibi yapar bilge bir ifadeyle Çançanalı Osman Amcanı tanıyon demi , ha , onun oğlu Rüstem trafikte ama nerede bilmem , bi Gugur abine sor bi bakem. Her işte , basit olsun zor olsun mutlaka bir tanıdık bir yardım edeni arar dururlar. Sebebide dar yerden gelmiş olmanın ve topluma karışma korkularıdır. Hep bir destek arararlar. Bu yazgıyı değiştirmek isteyenlere asla müsade edilmez , uymayan olursada hain ilan edilir , dışlanır.
Kendi gelenek , göreneklerinden doğru veya yanlış hiç taviz vermeden uygularlar. Bu yerleşim ve yaşam koşulları etraflarındaki sosyal yapıyı görmelerine , hata ve sevaplarını değiştirmeye , pencerelerinin genişlemesine asla izin vermezler. Nerelisiniz İstanbulluyum , İzmirliyim , derler ama esas nereli olmadığını söylemezler.Örnek , İstanbulun neresindensiniz diye sorduğunuzda söylediği yer ya Edirneye yada Sakaryaya dayanmış yerlerdir. Bu kentlerde yaşayıp hala denizi görmemiş insanlar vardır ama İstanbullu , İzmirlidirler . Bu kentleri sayarken diğer kentlere asla saygısızlık etmek istemem çünki onlarda bu sorunları yaşarlar. Gelenler gelirken adet ve geleneklerini beraberlerinde getirirler. Geldikleri kentin yaşamını , adetlerini , kurallarını bilmek ve öğrenmek asla istemezler. Hangi sosyal yapıdan gelirlerse gelsinler onları uygulamaya devam ederler. Ayakkabılarını kapı önüne bırakırlar , mangallarını yakarlar , hala yerde tek kaptan yerler , kurbanlarını banyo küvetinde keserler , büyüklerin baskısı altında ezilerek , söz hakları olmadan ama ayni yerden olmanın buruk acısıyla hemde değişime kapalı olarak. Dışarı kız vermezler. Sebebi çevrelerin genişlemesini önlemek , malın , mülkün , mirasın dışarıya gitmesini önlemek daha önemlisi gücün kaybını önlemek. İnsanın , sevginin , değişimin hiç bir zaman özgürlüğü yoktur buralarda.
İstanbula Rizenin bir köyünden gelmiş Kasımpaşalığıyla öğünen bir kişi gibi. Kasımpaşalılık aslında bizim ülke dilinde çok anlamlı olan bir kavramdır. Kandıralı dendiğinde nefis çalınan bir klarnet , Sulukuleli dendiğinde hayattan günlük zevklerini pür neşe içinde alan neşeli insanlar , Mengenli dendiğinde nefis yemekler , Gemlikliyim dendiğinde nefis zeytinler gelir insanın aklına v.s uzarda gider. Ama Kasımpaşalılığın mizahi bir özelliği vardır. Bu özellik vurdum duymazlığın , isteksizliğin , gevşekliğin bir anlamı olarak kullanılır.
I AM FROM UNDER MY TAKSIM NOVEMBERPASHA DAD BUSH.
Demokrak Terörist Bushta Texsaslı olduğunu büyük bir memnuniyetle dile getirmiştir. ABD de Texsaslı olmak hiçde öğünelecek bir kavram değildir. Texsas , Kowboy denilen sığır çobanlarının yaşadığı , suç oranının yüksek olduğu , uyuşturucu trafiğinin idare edildiği büyük bir eyalettir. SIĞIR yetiştiriciliğiyle geçinen eyalet daha sonra petrolün bulunmasıyla gelir düzeyini anormal arttırmış ama ABD standartlarına göre insani sığırlılığı bırakamamıştır. Rodeo denen vahşi atların üzerinde en uzun süre kalma yarışlarının yapıldığı bu eyalette insanların tek hüneri ata iyi binmeleridir
Kasımpaşalı ve Texsaslı kapalı kapılar ardından kimseye açıklanmayan kuşku dolu tarzanca konuşmalarından sonra Demokrak Terörist Bush bak ben Texsaslıyım ha diyip sağ elinin baş parmağıyla Kasımpaşalının göbek deliğinin üstüne dokununca asil damarı kabarmış , silik bıyıklarını sol elinin baş ve işaret parmaklarıyla düzelterek , gıdısını sağa sola döndürerek
DEAR BUSH I AM FROM NOVERBERPASHA
diye yalaka bir şekilde terennüm ederek kırmızı beyaz kravatını hafifçe gevşeterek Kasımpaşalı pozları takınmıştır.
Texsaslı ve Kasımpaşalının aslında DNA yapıları bakımından birbirinden farkı yoktur. Biri maymun biri kedi soyundan gelmektedir yazarların , çizerlerin anlatımıyla. Texsaslı ama şöyle ama böyle aptallığına rağmen etrafındakilerin yönlendirmesiyle ülkesinin menfaatlerini dahada ne pahasına olursa olsun pekiştirmek isterken , Kasımpaşalı her zamanki içinden gelen delikanlılığını bozmayarak anlamadan , etrafındaki yalakaların güneşi göstermemesiyle ülkesini daha da berbat ve bağımlı hale getirmek için ne gerekiyorsa delikanlı Kasımpaşalı olarak yapmaktadır.
Demokrak Terörist Bushun çiftliğinde ata binen delikanlı Kasımpaşalı salavatlar , tekbirler getirerek attan düşmüştür. Yerden zar zor , yara bere , toz içersinde güçlükle ayağa kalkabilen Kelle Kasımpaşalı atın terkesine koca bir şaplak indirerek '' Ananıda al git cehennem ol '' diye bağırıp kendinden geçerek görevlilerin kucağına düşmüştür. Bunu gören Kilisli Emine hemen türbanını başından çıkarmış , bir taraftan açıkta kalan başını elleriyle örtmeye çalışırken kocası delikanlı Kasımpaşalının kanayan dizine bağlamıştır. Atıyla delikanlının yanına gelen Demokrak Terörist Bush delikanlı Kasımpaşalıya ,
UNDER MY HOURSE NOVEMBERPASHA
demiş , türbansız Kilisli Emineye şimdi Atatürk kadına benzediniz diyerek atını mahmuzlayıp gitmiştir.
Kasımpaşalı bile olamıyacak birini Başbakan , otelci bile olamıyacak birini Cumhur yaptık.
Bu utanç bize yeter.

Sağlık ve sevgi ile kalın.

Haldan

14 Kasım 2007