10 Eylül 2007

ÇAYLAK


Bir gün seyahatte şirketi aradım. Telefonu henüz şirkete 15 gün önce girmiş olan Mehmet Hepkorucu kardeşim açtı. Buyrun ben Mehmet Hepkorucu dedi. Karşımda hiç beklemediğim birini duyunca oğlum ben Vehbi Koç dedim. Anlayamadım dedi büyük heyecanla.Sen yenisin galiba evladım dedim. Evet efendim 15 gün oldu işe gireli. Peki dedim ben Vehbi Koç , Ateş Beyi aramıştım. Mehmet dahada teleşlanmıştı. Cevap vermekte zorlanıyor , konuşurken kesin cevaplar veriyordu. Ateş Bey şu anda toplantıda efendim. İsterseniz hemen çağırayım efendim dedi.Peki oğlum sen işinden , maaşından memnunmusun dedim. Mehmetin cevap vermesini beklemeden aradığımı söyle ben tekrar ararım deyip telefonu kapattım. Seyahatten dönünce Mehmeti ziyarete gittim. İşlerden konuşurken Vehbi Beyle görüşmesinden sonra neler yaptığını öğrenmeye çalışıyordum. İte kaka dolandıra dolandıra konuya girdim. Oğlum yenisin Holdingten ararlar bazen sekreter , santral kullanmayabilirler çok dikkatli ol dedim. Tam kapıdan çıkarken abi yahu dedi. Bundan 10 gün evvel Vehbi bey aradı Ateş Beyi. Anlamadım dedim. Valla aradı. Ateş Beyle görüşmek istedi. Toplantıda olduğunu isterse hemen çağırayım dedim ama istemedi ben sonra ararım diye kapattı. Abi müthiş bir insan benim yeni olduğumu anladı , işimden ve maaşımdan memnun olup olmadığımı sordu. Patron ve insan böyle olmalı abi dedi.Mehmetin yüzündeki mutluluk görülmeye değerdi. Mehmet dedim sana bunları , şunlarıda sordumu. Evvet abi dedi. Peki sen nereden biliyorsun dedi. Çünki seni arayan bendim evlat dedim. Mehmet yıkılmıştı. Birden kalın bedenime sarılarak kaburgalarımı kırarcasına sıkmaya başladı. Mehmet bak Vehbi Beye söylerim diyerek güç bela elinden kurtuldum. Mehmet kardeşimle dost ve kardeşliğimiz halen ayni sevgi ve saygıyla devam etmektedir. Evlendikten sonra eşi İremden ve kızı Zeynepten dolayı ikinci plana düşmüştür. Sağlık ve sevgi içinde kalın. Haldan

Hiç yorum yok: